26 Mayıs 2011 Perşembe

Unutmak (30. Bölüm)

Bölüm 30 ~Rüya ~ Sahildeyim, ama bu benim tanidigim ve
bilidgim Sahil degildi, burasi neresiydi emin degildim. Ayaklarim
yanliyakdi ve denize dogru bakmaya basladim, dalgalar sanki birbiri ile
yarisiyordu kim daha önce kiyaya vuracak diye, cok güzel bir rüzgar
esiyordu, günes batmak üzereydi. Üzerimde ne vardi, bu elbiseyi daha hic
görmemisdim, acik pembe satenden uzun bir elbiseydi ve saclarim topuz
halinde bagliydi, acaba gercekmi yoksa rüyami görüyordum emin degildim.
Ama rüya olmasi lazimdi diye düsündüm. Ama Okyanusun kokusunu
alabiliyordum sanki, azigimda hafif tuzlu bir tat vardi. Sahilde
yanlizdim gezinmeye basladim ve etrafima bakiniyordum, ama kimsecikler
yokdu. Aygimla bastigim kum sicakti, bastigim bu ince kum ayaklarimi
sanki gidikliyordu. Cok güzel bir duyguydu ayaklarimda o güzel kumu
hissetmek. Günes batisini izlemeye basladim ve kuma oturdum, elbisem
icin üzgündüm ama günes batisini öyle izlemek istedim. Gözlerimi
kapadim, böylelikle okyanuzun sesine daha iyi odaklana bilirim diye
düsündüm ve birden o siyah mi siyah sevdigim Keremimin gözlerini gördüm
karsimda, hemen actim gözlerimi, etrafima bakinmaya basladim onu aradim
ama kimseyi bulamiyinca basimi hafifce eydim, ve gözyaslarim akmaya
basaldi. Sol yanimdaki agri gene geldi, gene saplandi sol yanima, bu
agri cok aci verdi bana, nefesimi tutmak zorunda kaldim. Bu rüya ise
neden bu aciyi cok net hissede bilyiordum diye düsündüm ve acaba bu
yasadiklarim gercekmiyidi. Birden benim ismim cagirildigini duydum ve
hemen o gelen ses tarfa baktim, cok uzakda birisi vardi elini bana
uzatmis beni cagriyordu. Kosamya basldim, daha hizli Sevda daha hizli
dedim o ses, o sesi ben taniyorum diye bagirdim. Ayklarim elbiseme
takildi ve kuma düsdüm, kosamyi bile beceremiyorsun diye kendime kizdim,
gözümden yaslar akmaya basladi, hayir hayir diye bagirdim, onu tekrar
kaybedem daha iyi kosabilmek icin elbisemi yirtim artik takilmadan hizli
kosa biliyordum ona dogru. Gittikce yaklasiyordum ve yüzü yavas yavas
netlesiyordu sanki. Elini benim tarfa uzatip ismimi cariyordu, evet bu
ses, ben bu sesi taniyordum bana bu ses güven ve mutluk veriyordu. Elimi
ona uzatim beni yakalamsini istedim, beni tutmasini istedim, beni
birakmamasini istedim, ve kosmaya devam ettim. Cok az bir mesafe
kalmisidi, ama yüzünü göremiyordum, günes iyice batmak üzereydi, her yer
kirmizi olmusdu sanki, ve sonunda onun elini tutum. Ellerimiz birbirine
kenetlenmisdi, kosmakdan nefes nefeseydim ve yorulmusdum. Basim yere
kuma bakiyordu ama onu görebilmek icin yüzümü kaldirdim ve tam yüzünü
görecek iken birden her yer karardi, sanki birisi isgi kapatmis gibi her
yer kapkaranlikdi. Hic birsey göremiyordum artik ama icimde huzur ve
güven vardi sanki, cünkü onu daha kaybetmemisdim, cünkü ellimi halen
tutuyordu. Onun sicakligini hissede biliyordum. Beni buldun Sevda, benim
yanima geldin dedi o tanidik ses, bana yaklasdigini hissetim ve yavas
yavas gözlerim karanliga alisiyordu, nefesini yüzümde hissede
biliyordum, elimi onun yüzüne koydum böylelikle onu incelemek istedim ve
yüzüne dokunmya basladim. Ilk önce dudaklarina dokundum sanki gülüyor
gibiydi buda beni mutlu etmisdi, ellerim burnuna dogru gitti ve daha
sonra gözlerine, artik gözüm iyicene alsimisdi karanliga ve birden o
kisi elimi yüzünden cekti ve sikica bana sarildi, sonunda sana
gelebildim dedi o ses ve ismimi tekrarladi. Ona daha cok siki sarilmak
istedim, onu hic birakmamak istiyordum, birden her yer aydinlandi sanki
öglen vakti gibi günes cikti sahilde ve tam yüzümüze dogru vuruyordu
günes isigi, gözüm kamasmisdi o günesin yüzünden ve hic birsey
göremiyordum artik, elimi gölgelik yapmak icin kullandim ve ona baktim,
ama sadece sari beyaz isik göre biliyordum, yüzünü göremiyordum bir
türlü. Günese kizdim neden simdi cikti diye, günes yüzünden onu
göremiyordum birtürlü, ama onu görmeyi cok istiyordum, emin olmak icin
onu görmem lazimdi. Ellerimle daha cok gölgelik yapmaya calsidim ve
birdaha yüzüne baktim birden o siyah mi siyah gözelerini gördüm. Acaba
yanlis mi görüyordum emin degildim tekrar baktim yüzüne ve gene o
sevdigim o tanidigim siyah gözerli gördüm. Artik emindim Keremim
gelmisdi benim yanima, ona gene birsene sonra sarila bilmisdim. Cok
mutlyudum, birden Minwoo aklima geldi onun da gözleri Keremim gibi siyah
di, ve cok benziyordu, hayir benzemekle kalmayip tipa tip ayni idi
Minwoonun gözleri. Birden beni kendine cekti ve bana Güvendigin icin
tesekkürler dedi o ses. Güvenmek diye düsündüm ve birden her yer bulanik
olmaya basladi. Birisi bana sesleniyordu sanki,
benim adimi cagriyordu nazikce, gözlerimi yavas yavas acmaya calistim ve
actigimda o cok sevdigim ve cok özledigim siyahmi siyah gözlerle bana
bakip gülümsüyordu Minwoo. Günaydin mi yoksa yaksamlarmi demeliyim benim
uykucu güzelim. Iyi uyabildinmi? Hemen ayakalktim, sasgindim, demek
rüyaymis hepsi diye düsündüm, halen kendimde degildim, aklimda rüyam
vardi. Üzerimde bataniye serili oldugnu fark ettim, bana bataniye bile
sermisdi Minwoo. Beni düsünüyordu hep, bana hep yardimci oluyordu.
Nekadar uyumsudum, saat simdi kacti diye merak ediyordum. Ona saatin kac
oldugunu sordum. Merak etmeye dedi ve üzerimdeki bataniyeyi cekti.
Sadece 1 saat uyudun, bende ozaman icinde yemegi hazirlayip sofrayi
kurdum Sevda, yani anliyacagin hic birsey kacirmadin. Yüzümü yikamami
söyleyip mutfaga getti Minwoo. Lavobonun nerde oldugunu biliyordum,
kapiyi actim ve yüzümü yikamak icin muslugu actim. Yüzümü yikadigim
soguk su beni kendime yavas yavas getirmisdi. Lavobonun üstünde kocamana
bir ayna vardi, aynaya baktim, saclarim birbirlerine girmisdi ve göz
altimdaki siyahliklari farkettim. Bu nasil bir rüyaydi, kosdugum kisi
Kerm degil Minwoo olabilirmiy diye düsünüyordum. Gözerli ayniydi ve o
bana demisdi Güven diye. Neden böyle bir Rüya görmüsüdüm, acaba bu rüya
bana ne göstermek ve nedemek istiyordu. Rüyamda hissedigim o aciyi halen
hissede biliyordum hafif de olsa. Hep böyle rüyalar görüyordum aslinda
ama buseferki farkliydi. Busefer Minwoo vardi rüyamda ama ona da emin
degildim. Gözlerim neden kapanmisdi, neden burda uya kalmisidim, kendime
kizmaya basldim. Eger uyumasaydim böyle bir rüya görmiyecektim ve aklim
daha da cok karismiyacakti. Yüzüme tekrar soguk suyla yikadim ve
saclarimi düzelttim, beni böyle görmesini istemiyordum Minwoonun, ve
kendime aynaya bakarak güc vermeye calsidim. Burnuma güzel
yemek kokusu geldi. Ayni Curry gibi kokuyordu, banyodan cikip mutfaga
dogru gittim. Minwoo beni Masanin önünde bekliyordu. Masaya baktim ve
cok sasirdim, Minwoo sofrayi cok güzel kurmusdu, samdanlar bile vardi
masanin üstünde. Herseyi düsünmüsdü ve cok emek harcadigi belliydi,
hepsini benim icin yapiyordu, beni mutlu etmek istiyordu bunu biliyordum
artik. Minwooya baktim, sanki hep bu ani bekliyormusu gibi oda bana
bakiyordu, yüzünde o gülüsü hic eksik olmyuordu, onu görünce acim
hafifde olsa diniyordu sanki. Bu sandalyede oturmami söyleyip sandalyeyi
bana dogru cekti, bende onun istedigi gibi o yere oturdum. Minwoo da
yerine gecti ve yemekleri servis etmeye basladi. Neden karsima gecmisdi
ve yanimda oturmuyordu emin degildim, acaba beni böyle daha iyi mi göre
biliyordu yoksa baska nedenleri mi vardi bilmiyordum. Tabagi önüme koydu
ve düsündügüm gibi Curry yapmisidi ve yaninda Pilav vardi. Gercekten
güzel ve lezzetli görünüyordu tabakktaki yemek, nerden böyle yemek
yapamayi ögrendini sordum ona, hemen gülümeyerekten konusmaya basladi,
sanki o soruyu bekliyor gibiydi. Umarim Curry seversin Sevda, benim en
sevdigim yemeklerden birisidir, bide ayipdir söylemesi cok güzel yaparim
Curry yemegini diyip kendini övdü. Gülümsedim ona, bende severim
dedim. Buna cok sevinmisdi sanki, birseyler mirildandi kendi kendine
ama anliyamamisdim cok sesiz demisdi, ona sormakdan utandigim icin
birsey soramdim. Yemek yapmasini seviyorum, umarim beyenirsin diyip
yemegine basladi. Bende kasigimi alip basladim. Yemek gercekten güzel
olmusudu ama hafif yanik tatdi vardi sanki, ona belli etmeden yemegeyimi
devam yedim. Aklimda ama halen rüyam vardi. Neden aklimdan cikmiyordu
bu rüya. Minwooya belli etmek istemiyordum ondan baska seyler düsünmek
istedim. Birden benim yüzügüme baktigini fark ettim, gene bakiyordu, onu
gördügümü anliyinca hemen gözlerini baska yöne cevirdi ve yemegi beynip
beyenmedimi sordu. Cok beynendim, ellerini saglik, inan böyle güzel bir
curry yememsidim diye övdüm onu, buna da cok sevinmisidi, ama bunlar
gercekti. Currysi gercektende cok tatliydi. Tabagimi bitirmisidm. Minwoo
benim üzerime iki tabak daha yemisdi, onu incelemeye basladigimi fark
ettim, yemek yerken saplanmayi seviyordu bunu biliyordum artik,
parmaklarina bakmaya basladim, uzun parmaklari vardi, elli büyükdü,
sanki benim yüzümü kapliyacak gibiyidi elleri. Onu inceledigimi fark
etti, bana bakarak biliyorum cok yemek yiyorum, ama neyapayim curryi cok
seviyorum diyip gülümsedi. Sen hic kilo almiyormusun ne güzel, eger ben
senin yedigin gibi yesem artik beni yuvarlamak zorunda kalirsin Minwoo,
dolunay olurum resmen diyip tebessüm ettim. Bir an sessilik oldu, acaba
yanlis birsey mi demisdim, neden birsey demiyordu. Hemen toparlandi
Sevda biliyormusun ilksefer saka yaptin dedi, sakami diye sordum, evet
ilk sefer komik birsey dedin. Düsünmeye basladim acaba ne komikdi diye,
demek o yuvarlamayi komik bulmusdu Minwoo, ona bakarak evet dedim.
Yemekler bitmisdi, saat iyice gec olmusdu beni eve birakmak istedi
Minwoo ve yürümeye basladik. Bu gün icin cok tesekkür ederim, gene benim
imdadima yetisdin dedim ona, ellimi tutmus beni dinliyordu Minwoo. Eger
birsey olursa lütfen Sevda cekinmeden beni ara, ben herzaman senin
yanindayim, bana Güvenecegini biliyorsun demi. Güven bunu rüyamdada
dedin diye düsündüm ama gene farkina varmadan sesli söylemsidim, bana
bakti ve yüzünde soru isareti oldugunu anladim, ona rüyamdan
bahstemelimyidim emin degildim, baska zaman dedim ve evimin önüne
varmisidk bile. Bana kapima kadar eslik etti, anahtari alip kapiyi
actim, son kez ona baktim iyi geceler demek icin. Bana aniden sarildi ve
arnimdan öptü beni gene. Rüyanini nezaman istersen ve nezaman hazir
olursan ozaman anlat, ben seni bekliyor olucagim diyip
uzaklasdi.......... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder