26 Mayıs 2011 Perşembe

Unutmak (40. Bölüm)

Bölüm 40 ~ Bizim Sahilimiz ~ Sonunda Arabasina
binmisdik ve bana bakarak siritiyordu Minwoo. Aklindan acaba neler
geciyordu ve neden bana bakarak öyle siritiyordu cok merak ediyordum.
Anahtarini cevirdi ve haydi bakalim Sevdam bu gece eylenecegiz diyip
calisdirdi Arabasini. Nerye gidecegimizi sordum ama süprizden baska bir
sey demiyordu. Sen süprizleri cok seviyorsun demi diye sordum ona, gözü
halen yoldaydi, evet sana yaptigim süprizleri cok seviyorum diyip yola
devam bakti. Acaba baska kadinlara da böyle süprizler yaparmiydi Minwoo
cok merak ediyordum. Nerden cikmisdi bu kiskanclik duygusu, hep onun
yüzündendi aklima kiskancligi o sokmusdu bir kere, o beni kiskaniyordu
bunu bana söylemisdi ama ya ben? Benden önce süpriz yaptigi kisiler
olursa ne olurdu? Aslinda bu cok dogaldi, sonucta o bir erkekdi ve 28
yasindaydi, benden önce baska birisini sevmesi gayet dogaldi, ama neden
icimde o duygu vardi, o kiskanclik duygusu bir türlü gitmiyordu. Kimlere
süpriz yaptigini bilmek istiyordum ona belli etmeden sorman icin bir
yolu olmaliydi diye düsünüyordum o sirada Minwoo yandan yndan bana bakip
siritiyordu ve benim Alinyazim neden böyle susdun birden neler geciyor
gene o aklindan diye sordu. Hic birsey dedim ve önüme devam baktim, yol
seritlerini hizlica gecdigmizin daha yeni farkindaydim, nefes aldim ve
sey Minwoo sana bir soru sorabilirmiyim diye basladim konuya, tabiki
Sevgilim istegini sor bana dedi gülümseyerek. Aslinda okdar önemli degil
ama merak iste sey beni tanimadan önce acaba baskalarinada süprizler
yaparmiydin diye sordum, bu sorum onun cok hosuna gitmisdi, basini bana
dogru cevirdi ve emin bir tavirla, hani beni kiskanmiyordun dedi,
kiskanmak degil dedim hemen aceleyle sadece merak ettim ondan sormak
istedim yani, peki simdi yaptin mi yapmadin mi cevap veririmisin lütfen
dedim, sence dedi yüzündeki sirtima daha da büyüyordu, onu öyle görünce
kendime kizdim neden ona bu soruyu sormusdum ki, hakliydi eger o bana bu
soruyu sorsaydi bende beni kiskandigini düsünürdüm. Alt dudagimi
issirdim ve gözlerimi yumdum, hayir Sevda merak etme ben sadece sana
süprizler yaptim dedi ve yola devam bakti. Onun cevabi neden hosuma
gitmisdi, neden buna sevinmisdim. Cok egosit birisiydim bunun
farkindaydim, sadece bana böyle süprizler yapmasi houma gitmisdi.
Gülümsiyerek beni kiskaniyorsun iste diye mirildanmisdi Minwoo,
duymamazlikdan geldim ve yolseritlerine devam baktim. Sonunda araba
durmusdu ve Minwoo iste geldik benim kiskanc sevgilim dedi ve kemerimi
acmam icin bana yardim etti. Ben kiskanc felan deyilim sadece merak
etmisdim dedim ve kapiyi actim. Tamam ozman benim merakli Sevgilim diye
düzelti ve oda kapisini acti. Arabadan inmisdik burasi neresiydi, burda
restorant felan yokdu, etrafima kocaman gözlerle bakinmaya basladim ama
bir restorant göremiyordum, buraya daha hic gelmemisdim ama bana tanidik
geliyordu sanki. Hani aksam yemegi yiyecektik diye sordum. Yiyecegiz
ama restoranada degil dedi ve elimi tutup kücük bir yolda yürümeye
basladik. Etrafimda isiklar vardi ve kimsecikler yokdu sadece Minwoo ve
ben. Sadece ikimiz el elle yürüyorduk bu yoldan. Onu benim yanimda
bilmek cok güzeldi, beni sevmesi cok güzeldi. Devam yürürken uzaklardan
dalgalarin sesini duya biliyordum ve denizin kokusunu hissede
biliyordum. Bu koku bana cok tanidik geliyordu. Bu tuzlu ve hafif nem
kokusu beni eskilere götürmüsdü. Sahil, kum, deniz, dalga birden
durakladim, rüyam evet rüyam, burasi acaba rüyada gördügüm yermiydi.
Etrafima daha dikkatli bakinmaya calisdim ama daha sahilde degildik o
yüzden tam emin olamiyordum. Yürümegi biraktim ve denizin kokusunu icime
cekmeye basladim, gözlerimi yumdun ve bu kokuyu cok seviyorum Minwoo
dedim, birden bir sicaklik hissettim ve gözlerimi actim, o sicakligi
veren Minwoodan baskasi degildi, onun büyük ve güclü kollari bana sikica
sarilmisdi, ama ben seni seviyorum dedi ve benim kokumu icine cekmeye
basladi. Senin kokunu cok seviyorum Sevdam diyip bana gülümsedi. Bende
ona gülümsedim ve ona tekrardan sarildim. Beni simartiyorsun Minwoo ama
dedim, simartmak mi diye sordu ve konusmaya devam etti, sen herseyin en
iyisine laiksin Alinyazim benim, seni simartmiyacagimda kimi simartayim,
yabanci bir kadinimi dedi ve bir kasini kaldirdi, hey bu hic komik
degil diye omzuna vurdum. Bu acidi dedi ve dudagini büzdü, hemen özür
diledim, onu gercekdende incittigimi sanmisdim, gercekten üzgünüm
acitmak istemedim dedim, bana bakarak güldü, eger gercekten üzgünsen
ozaman bana bir öpücük ver o bana iyi gelir dedi ve yanagini bana dogru
uzatti. Seni öpmemi mi istiyorsun dedim, hemen basini evet dercesine
salladi, yanagina dogru yaklasdim ve yanagina bir öpücük kondurdum. El
elle devam yürüyorduk. Onunla böyle yürümek bana huzur ve mutluluk
veriyordu. Minwoo yanimda olunca kendimi iyi hissede biliyordum ve
sadece hep istedigim Sevda ola biliyordum. Neseli ve Mutlu Sevda, ayni
eski Sevda gibi tam bir sene önceki Sevda gibi. Onun yaninda hic birseyi
düsünmeden hareket ede biliyordum ve hersey kendiliginden oluyordu,
onunla öyle konsumam ve ona sarilmam gibi hersey sanki otomatik ve
kendiliginden oluyordu, hic bir zorlama olmadan dogal olabiliyordum onun
yaninda. Sadece ona bakarak kendimi mutlu hissede biliyordum. Bu
gerekten cektigim acilardan sonra mümkün olmusdu ve beni kendisine cok
baglamisdi. Günes batmasina ragmen have halen sicakti ve cok güzel bir
esinti vardi. Saclarim o esintiden etrafa hafifce daliyordu ve gözüme
geliyordu, ona dogru baktim ve onun saci da etrafa daliyordu, onun siyah
ince saci alninin yarisini örtüyordu. Onun nekadar yakiskli oldugunu
birdaha fark etmisdim, böyle biri neden beni secmisdi diye gecenlerde
düsünmüsdüm ve bugün bunun cevabini almisdim, onun ve benim gördügümüz
rüyaydi cevabi. Bizi bir araya getirmsdi bu rüya, daha dogrusu Kader
bizi bir araya getirmisdi. Bana tekrardan yasama gücü vermisdi. Peki ya o
rüyayi görmeseydi ozaman ne olurdu, genede benimle ilgilenirmiyidi
Minwoo, bana asik olurmuydu, yarama melhem olurmuydu diye düsünmeden
edemedim. Ama bunlari düsünmemem lazimdi, kader bizi bir araya
getirmisdi ve biz elimizden geleni yapacaktik. Evet aynen biz elimziden
geleni yapmamiz lazimdi. 10 dk ya yakin o kücük ama isiltili yolda
yürümüsdük beraber, okyanusun sesini daha iyi duya biliyordum artik,
demekki yaklasiyorduk icime heycan düsmüsdü acaba burasi gercektdende
rüyamda gördügüm sahil ola bilirmiydi, bu mümkün müydü ama Minwoo ile
hersey mümkündu bunu biliyor ve buna inaniyordum. Ben bunlari düsünürken
birden her yer karardi, Minwoo ellerini gözlerime koydu ve gözlerimi
kapatti. Ne oluyor diye sordum, yaklasik Sevdam simdi süpriz geliyor
iste dedi ve beni gözü kapali devam yürüttü. Dalgalarin sesi gittikce
daha da güclü oluyordu ve o tuzlu nemli kokusu burnum daha iyi
algiliyordu. Sahildemiyiz diye sordum gözüm kapali, az kaldi dedi ve
ayagimizdaki betonlu yer kumlu olmusdu, evet düsündügüm gibi biz
sahildeydik. Ayaklarimda kumu hissede biliyordum. Dikkat et dedi Minwoo
ve ben o anda yere düsdüm, ayakkabim bir tasa takilmisdi ve dengemi
kaybetmisdim, Minwoo gözümü sikica tuttugu icin oda benimle düsmüsdü ama
heryer halen karanlikdi, Minwoo düserken bile elini gözümden cekmedi.
Ayagim dedim ve elim ayagimi aramaya basladi, Minwoo bir eli ile gözümü
diyer eli ile ayagimi elledi, cok mu aciyor diye sordu bana telasli,
hayir dedim ama acaba elini cekermisin diye sordum, biraz düsündü ve
hayir cevabini verdi, ayakkabimi cikarmaya basladi. Ne yapiyorsun diye
sordum merkala, sadece ayakkabilarnini cikariyorum bunu önceden
düsünmeliyidim hata ettim dedi ve diger ayakkabimida cikardi. Simdi daha
rahat yürüye bilirsin Sevgilim diyip beni ayaga kaldirdi. Ayagimda o
sicak kumu hissede biliyordum, ayni rüyam gibi, evet bu ince kumu
rüyamada da hissetmisdim. Peki nezaman gelcegiz diye sordum, cok merak
ediyordum o sahili ve bir an önce görmek istiyordum. Iste geldik dedi ve
hazir olup olmadigimi bana sordu, hazirim dedim ve ellerini gözümden
cekti. Gözlerim karanlaga alisdigi icin bir kac saniye herseyi bulanik
gördüm ve her gecen saniye gözlerim büyüyordu. Burasi gercektende o
sahildi, rüyamda gördügüm Minwooya kosdugum sahildi. Etrafima hemen
bakinmaya basladim. Mesalelerle ertaf aydinlatilmisdi, tam 7 büyük
mesale vardi ve sahil tam karsimizdaydi. O kücük büyük dalgalar kiyiya
vuruyordu, denizin kokusu ve sesi muhtesemdi ve birden sag tarafimda bir
masanin ve iki sandalyen oldugunu fark ettim. Etrafi kücük mumlarla
sarilmisdi ve güller vardi. Allahim bunu nasil yapmisdi Minwoo, nasil
planlaya bilmisdi bu kisa zamanda. Bunu organize etmek büyük bir
magrifetti ve uzun sürmüsdür diye düsünmeden edemedim. Minwoo gene
yapmisdi yapacagini, neden bukadar romatikdi ki, neden herseyi en kücük
detayi ile düsünüp yapiyordu bunlari benim icin. Acaba burasi gördügümüz
sahilin oldugunu biliyormuydu Minwoo, yoksa bilmeden mi burayi
secmisdi. Bunu nasil yapmisdi halen aklim almiyordu, saskindim ve bir
masaya bir denize ve bir Minwooya bakiyordum. Benim saskinligimi görünce
Miwnoo, sasirdin degilmi, iste benim sana süprizim Sevgilim dedi ve
gülümseyip devam etti. acaba bu sahil sana tanidik geldimi diye sordu
bana, basimi ona dogru cevirdim büyük gözlerle, ona hayran hayran
baktigimin farkindaydim, sen sende mi anladin bunu dedim, bu sahili
bulmak biraz uzun zamanimi aldi ama sonunda harcadigim zamana deydi ve
buldum. Burda seninle yemek yemegi cok istedim dedi. Sen gercekten- sana
ne diyecegimi bilmiyorum Minwoo, bunu nasil yaptin, nasil becerdin diye
bir yandan elimle masayi, mesaleleri, gülleri, mumlari ve masayi
gösterdim. Hepsi senin sayende Sevdam, hepsini senin icin yaptim benim
biricik Alinyazim icin dedi ve elini belime sardi. Etrafima hayranlikla
bakinmaya devam ediyordum. Bir manzaraya bir Minwooya bakiyordum. Minwoo
yüzümü avcunun icine aldi ve iste buda bizim sahilimiz dedi ve
yanagimdan öptü. Ona sikica sarildim ve tessekkür ettim beni böyle güzel
bir yere getirdigi ve bizim Sahilimizi buldugu icin. Elimi aldi ve
masaya dogru götürdü beni, hemen sag daki sandalyeyi arkaya dogru cekti
ve beni oraya oturtu. Ben oturur oturmaz karsima oturdu ve elindeki
ayakabilarimi masanin altina koydu. Masanin süsüleri muhtesemdi,
samdanlar vardi ve gül yapraklari ile kaplanmisdi, minik minik deniz
kabuklari vardi her tarafta. Tabagimdaki Baliga baktim ve balik halen
sicakti buhari cikiyordu cünkü. Balagi gösterek bunu nezaman yaptin peki
diye sordum, halen daha sicak yani pisirilmis gibi dedim. Birak buda
benim kücük sirrim olsun buda bende kalsin dedi ve yemege baslamamizi
söyleyip bana bir parca kendi tabagindaki balikdan kopardi ve uzatti.
Ona dogru eyildim ve onun baligindan yedim. Buna sevinmiddi Minwoo
tabiki bende sevinmisdim. Minwoo beni kendi elleri ile beslemek
istemisdi ve bende bu ricasini kiramamisdim. Simdi sira sende dedi ve
tabagimdaki balgima dogru gösterdi, gülümsedim ve ona kendi balgimdan
elimle bir parca koparip ona dogru uzattim, hemen agzini acti ve elimden
yedi. Iki kere saplandikdan sonra, muhtesem olmus balik birde senin
elin deyince daha da güzel olmus diyip bana bakarak kocman siritti ve
icecekleri doldurmaya basladi. Sana söylicek birsey bulamiyorum dedim,
sen sen benim Kaderimsin, benim Kurtaricimsin dedim. Elini bana dogru
uzatti ve yanagima deydi, sen benim alinyazimsin Sevdam bunu unutma
sakin. Seni Seviyorum dedim bende seni dedi. Burayi beyendin demi Sevda
diye sordu, beyenmek degil bayildim dedim gözlerim sanki parliyordu
sevincden, gercekten muhtesem bir yerdi, bu sahil gercekten cok güzeldi,
helede Minwoo ile daha da güzel olmusdu burasi. Ounla her yer güzel
olurdu benim icin. O beni tamamliyan diger yarim olmusdu artik. Elimi
arnima koydum ve bunu nezamandan beri planladigini sordum ona. Bu soruma
untanmisdi Minwoo, sey diyip parmagi ile oynamaya basladi, hep
untaninca parmagi ile oynamaya basliyordu, bunu fark etmisdim ve bu
hareketi cok hosuma gidiyordu, ayni yemek yerken saplanmasi gibi. Seni
ilk sefer isyerine biraktigimda bunu yapmaya karar vermisdim ve o günden
sonra sahilleri birer birer gezmeye basladim ve sonunda bu yeri buldum
dedi. Yani seninle ikince kez karsilasmamizdami diye sordum merakla.
Basini eydi kizardigini göre biliyordum mesalaler saolsun, evet seni ilk
kez isyerine biraktikdan sonra cok düsündüm, seni beklerken cok
düsündüm yani rüyalarimi cok düsündüm ve o günden sonra seni buraya
getirmek istedim, ama hangi sahil oldugunu bilmedigim icin tüm bu
etrafdaki sahilleri gezmek zorunda kaldim ve en sonunda burayi buldum,
bursi rüyamda gördügüm sahil cünkü dedi. Yemegimiz
bitmisdi ve sahilde yürümeye basladik, biraz üsümeye baslamisdim rüzgar
biraz güclenmisdi, omzumu ovalamaaya basladim bunu Minwoo gördü ve hemen
ceketini cikarip bana verdi. Ona tesekür ettim ve ceketini üzerime
aldim. Onun sicacik cekedi kalbimi eritiyordu sanki, ösümüs kollarim
yaniyordu simdi alev alev, onun kokusu artik üstüme sene bilirdi, bu
gercektende cok güzel bir duyguydu. Yerde bataniye mi seriliydi ve sepet
mi vardi buda simdi ne demek oluyor diye düsünüyordum, buda ikinci
süprizim dedi ve parmagi ile bataniyeyi gösterdi. Bir süpriz daha mi
yaptin, kac süpriz yapmak istiyorsun diye sordum, bundan sonra bir tane
daha olucak dedi ve beni bataniyenin üstüne oturtu. Sepette pasta vardi
onu cikarip tabaklara koydu ve bana ikram etti. Ona pastasini yedirmemi
istedi benden, ayni bir cocuk gibisin dedim ve güldüm, senin yaninda hep
böyle oluyorum neyapayim sadece benimle ilgilenmeni istiyorum dedi, ac
bakim agzini dedim ve bir parca pastadan verdim. Hemen oda bana bir
parca agzima verdi. Birbirimizi besliyoruz dedim ve beraber gülüsdük.
Pastalari böylelikle bitirmisdik, Minwoo basini dizime yasladi ve
uzandi. Saclari ile oynamaya basaldim, kakülünü diger alinina dogru
cektim, güzel saclarin var dedim ona gülümsiyerekden, tesekküre etii ve
yüzüme bakti. Birden basini dizimden cekti ve bana yaklasmaya basladi,
kalbim gene deli gibi atmaya baslamisdi, gittikce yaklasiyordu ve her
yaklasmasi kalbimin atisini daha da hizlandiriyordu, elini yüzüme dogru
getirde ve ben gözlerimi hemen yumdum neden bunu yapiyordum bilmiyordum
ama yummusdum iste, birden onun elini dudagimda hissetim, alt dudagima
dogru birsey yapiyordu, neydi yaptigi hemen gözlerimi actim ve onun
basparmagi ile sildgi kremayi gördüm. Pasparmagindaki kremaya bakip
gülümsüyordu bana dogru, dudaginda krema oldugunu fark ettim ve silmek
istedim dedim dedi bana gülümsiyerek, gözlerim büyüdügünün farkinda bile
degildim, Minwoo bana bakti ve gözlerin kocaman oldu, ama temin
kapamisdim o güzel gözlerini diyip gülümsedi, hemen toparlanmaya
calisdim ama ne diycegimi ve ne yapacagimi bilmiyordum, kahretsin gene
gözlerimi yummusdum ve gene benimle alay ede bilme firsatini vermisdim
ona, Minwoo konusmaya devam etti, yoksa seni öpmemi mi istiyorsun dedi,
ney efendim dedim hemen, sey istersen bunu zevkle yaparim diyip gene
bana yaklasmaya basladi, neden bunu bana yapiyordu, benimle oynamak
hosuna mi gidiyordu, ama onun gözlerinde sevgiyi ve sefkati göre
biliyordum, nefesini hissede biliyordum artik yüzümde, hayir dedim ve
onu arkaya dogru ittim, biran dengesini tutamadi ve arka üstü düsdü,
ellerimi azima koydum, agzimi kapatmak istedim cünkü, cok komik
görünüyordu ve kikirdemeye basladim, demek öyle Sevdam beni itersin ha
ve gülersin öylemi sana gülmek nasil olur gösterecegim diyip bir elini
boynuma sardi ve beni onun tarafina cekip yere yatirdi beni, daha sonra
üstüme cikti. Beni gidiklamaya basladi, karnima agrilar girmeye
baslamisdi ve tamam yeter diye yalvardim, birdaha beni itecekmisin dedi,
söz birdaha itmeyecegim dedim ama sende benimle dalga gecme tamam mi
dedim. Biraz düsündü ve birdaha gidiklayip tamam söz dedi ve söz yemini
ettik beraber. Minwoo halen üstümdeydi ve biz birden bunun farkina sanki
yeni varmisdik. Kalbim onu öyle üstümde görünce daha da hizli atmaya
basladi, onu öptügüm zamandan daha da hizli atiyordu kalbim, Minwoo bana
dogru bakti ve yavasca asya dogru eyilmeye basladi, simdi beni
öpecekmiyidi gercekten, gittikce daha da yaklasiyordu ve sanki hersey
yavasca hareket ediyordu. Gözlerimi kapatmak istemiyordum busefer ama
Minwoo tam yüzümün karsinindaydi ve o gözlerini kapatmisdi, onu öyle
görünce bende kapatim ve sonunda dudaklarimiz birbirine deydi ve
birlesdi. Beni sevgi dolu öptü, o beni öpünce ben sanki ben olmuyordum
onun boynuna sarilmisdim bile ve kendime dogru cektim ve onu bende
sefkat dolu öpmeye basladim. Elleri yanagimdaydi ve bütün agriliyini
bana vermemek icin gayret gösteriyordu, birden dengesini kaybetti ve
yanna dogru düsdü, tam sag tarafimda uzanmis yüzü benim gibi hafif
kizarmis ve nefesi hizli alip veriyordu. Ona baktigimi görünce bana
gülümsedi. Elini yanagima koydu ve yanagimi oksadi daha sonra beni
gögsüne dogru cekti ve bana sikica sarildi. Benim Alinyazim diyip
alnimdan öptü beni. Bir kac dakkika basim onun gögüsüne yasli kalmisdi,
onun kalb atisini duymak ve hissetmek bana büyük zevk veriyordu. Artik
kalkalim mi simdi sira son süprizimde dedi ve beraber kalktik. Aslinda
onun gögüsünden hic ayrilmak istemiyordum orda kendimi cok güvende
hissediyordum ama bana son süprizimizi göstercekti. Neydi bu son Süpriz
merak ediyordum?????

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder