26 Mayıs 2011 Perşembe

Unutmak (42. Bölüm) (FINAL)

Bölüm 42 ~Mutluluk~ Ellerimiz birbirine keletlenmisdi
ve ikimiz sahile dogru bakiyorduk. Deniz dalgalari kiyiya sertce
vuruyordu, kiyiya vuran dalga seslerini duymak insana gercektende huzur
veriyordu. Denizisin tuzlu ve nemli kokususunu icime cektim defalarca.
Yeni bir baslangic yapmisdik artik ve bu baslaginc bizi nereye
götürecekti cok merak ediyordum. Minwooya baktim ve oda benim gibi
dalgalari izliyordu, gözü dalgalardaydi ama sanki düsünceleri baska
yerlerdeydi. Yüzündeki tebessümü göre biliyordum, basimi onun omzuna
yasladim ve gözlerimi yumdum. Zaman benim icin su an durmusdu, cok
mutluydum, sevdigim adam yanimdaydi ve bana yeni yasama ve dayanma gücü
veriyordu. Ben onun icin önemli birisiyidim ve baskasi icin önemli
birisi olmak cok güzel birseydi, bir insan bunu gercekten ihtiyaci vardi
baskasi icin önemli biri olmak. Insanlar bunu arzuluyordu ayni benim
arzuladigim gibi. Ben gercekten sanslimiydim diye düsünüyordum, cünkü o
önemli kisi onun icin bendim, Minwoo icin önemli kisi olmusdum ve oda
benim icin cok önemliyidi. Artik acilarim yok olmaya baslamisdi. O
yasdigim kötü günlerim havizamdan kaybolmaya basliyordu ve bu hepsi
Minwoonun sayesindeydi. Beni dünyaya geri getiren, eski Sevdayi geri
getiren o olmusdu, bunu Minwoo yapmisdi ve bunun icin ona cok
minnettardim, ama bu aslinda minnettarlikdan da öte birseydi, bu Ask di
ona olan Askim. Icimde onu hic bir daha birakmama arzum git gide
büyüyordu. Ben bunlari düsünürken Minwoo elini yanagima koydu ve beni
düsüncelerimden ayirdi, gözlerimi actim ve iste karsimda duran benim Son
Askim Minwoo bana o siyah gözleri ile bakiyor ve bana gülümsüyordu. O
güzel yüzü, gülüsü ve gözleri ama en önemlisi tüm kalbi ile bana
bakiyordu. Iste dudaklari hareket etti ve o sevdigim kalin ama nazik
sesi ile konusmaya basladi. Sevda, üzgünüm ama sana 3. süprizini bugün
veremiyecegim dedi ve durakladi, sanki nasil acikliyacagini düsünüyor
gibiydi ve derin bir nefes aldi, dogru bana bir süprizi daha olucakti,
neydi bu süpriz ve neden bana vermekden vazgecmisdi, ben bu 3. süprizi
tamamen unutmusdum. Onu büyük ve merakli gözlerle devam izliyordum, iste
bir daha nefes aldi ve konusmaya devam etti, biliyorum sana bir
süprizim daha oldugunu söylemisdim aslinda halen var ama düsündümde
bence suan bunun zamani degil, bunlari derken basini öne dogru eydi ve
yere bakti, zamani degilmi ama neden diye sordum, lütfen birazcik daha
beklememiz lazim, zamani gelince benim sana olan son süprizimi
ögreneceksin dedi, halen basi yerdeydi. Yüzünü kaldirdim ve niye bu
kadar üzülüyorsun Minwoo, benim icin süprizlerin önemli degil sen benim
icin önemlisin ve eger sen bekliyelim diyorsan beklerim, o son süprizini
seninle beraber beklerim, yanimda ol yeter bana ve ayrica senin
yaptigin bu güzel süprizler masaya dogru gösterdim ve daha sonra
yürüdügümüz yolu gösterdim bas parmagim ile, bu bana yeter ve artar
bilene, sen gercekten cok düsünceli bir Erkeksin, nasil desem sana sen
cok romatik ve cok tatlisin o yüzden lütfen basini yere eyme, sen benim
güvenilir limanimsin dedim. Bunlari dedikden sonra Minwoo gülümsedi ve
arkama gecti, ellerini Belime dogru sikica sardi ve cenesini sag omzuma
yasladi, sana aslinda simdi bu süprizi vermeyi cok ama cok istiyorum,
bunu ne kadar istedigimi bilmelisin ama dogru zaman degil bunu bugün
fark ettim ve o yüzden birazcik daha beklememiz lazim dedi, önemli degil
dedim tekrardan ve belime sarilmis olan ellerine dokundum, seninle bir
ömür boyu beklerim. Minwoo: Sevda
basini omzuma yasladi ve simdi gözlerini yumdu, acaba suan neler
düsünüyordu, o güzel aklindan neler geciyordu. O güzel gözleri ile neler
görüyordu cok merak ediyordum ama benim aklimda karisikdi onun gibi
yaptim ve düsüncelerimi toparlamaya calisdim ve gözlerimi bende Sevdam
gibi yumdum. Acaba simdi süprizimi yapip ona evlenme teklifinde bulunsam
mi yoksa bu süprizi erteleyip ilk kar yadiginda mi yapsam. Ne
yapmaliydim hic bilmiyordum, ama ona evlenme teklifini tüm kalbimle
simdi burda hemen yapmak istiyordum. Bunu planlamak uzun zamanimi
almisdi ama harcadigim tüm zamana ve emege deymisdi bu planim. Ona ilk
önce güzel bi yemek yimek ve daha sonra tatlilarimizi yildizlarin
altinda yimek ve en sonunda romatik bir sekilde ona evelenme teklifinde
bulunmak, iste bunlar benim süprizlerim olacakti. Planladigim iki
süprizimi yapmisdim, beraberce mum ve mesale isiginda yemek yedik ve
daha sonra pastalarimizi yildizlarin altinda birbirimize yedirdik. En
son süprizi daha dogrusu bu en öenmeli süprizi sona birakmisdim. Son
Süprizim ona evlenme teklifi olacakti ama neden icimdeki bir his ona
simdi degil de daha sona yapmami söylüyordu. Neden onun bir Kar anisi
daha olmasini istiyordum. Kari görünce hep ona verdigim yüzügü
hatirlamasini istiyordum, bu yanlis miydi yoksa ben cok mu düsünüyordum.
Ama halen babasini unutmuyordu o Kar anisi yüzünden ve bende bunu asla
unutmasini istemiyordum, gelecekteki cocuklarimiza ve torunlarimiza bunu
anlatmasini istiyordum. Elimi cebime koydum ve ordaki kutuyu hissetim, o
kutunun icinde benim kendim cizdigim yüzük vardi, bir kuyumcu arkadasim
benim tasarladgim pirlanta yüzgünü yapmisdi benim icin, bu yüzgü
Sevdayi ilk gördügüm gün cizmisdim ve onunla ceb telefonu aldikdan sonra
arkadasimdan bu ricada bulunmusdum ve bugün üstümü degistirmek icin eve
giderken bu arkadasim beni aramisdi ve yüzügün hazir oldugunu
söylemisdi. Onu hemen almaya gitmisidim ve iste o yüzük suan cebimde ve
sadece Sevdanin parmagina takilmasini bekliyordu bu kutudaki yüzük.
Benim rüyami gerceklesdire bilecek olan yüzük. Ne yapmaliydim, nasil
yapmaliydim bunlari hep düsünüyordum suan ve sonunda kararimi vermisdim,
gözümü actim ve Sevdaya dogru baktim, Sevdanin gözleri halen kapaliydi,
benim Alinyazim diye fisildadim ama bunu duymamisdi ve elimi yüzüne
deydirdim, hemen gözlerini acti ve merakla benden cikacak sözleri
bekliyordu. Derin nefes aldim ve ona kararimi acikliyacaktim simdi, ona
3. Süprizimi simdi veremiyecegimi söyledim, nedenini sordu bana, basimi
yere dogru eydim, cünkü üzgündüm ve ona 3.süprizi verecektim bunu ben
ona söylemisdim ve simdi sözümden dönmüsdüm o yüzden biraz utaniyordum.
Sanki ona yalan söylemis gibi kendimi suclu hissetim ve ona aciklama
yapmaya calisdim, simdi zamani olmadigini ve birazcik daha beklememiz
gerektigini söyledim ve en sonunda ona o süprizi yapacagimida belirttim.
Elleri ile yüzümü kaldirdi ve ne icin bu kadar üzüldügümü sordu bana ve
süprizimi simdi yapmadigim icin bana kizgin olamdigini aslinda ona
simdeydek yaptigim bu tüm süprizler ona yeter ve artar dedi. Beni
düsünceli, romatik ve tatli oldugumu söyledi ve basimi asla yere eymemi
benden istedi, onun güvenilir Limani oldugumu da belirtti, bu benim cok
hosuma gitmisdi, beni tatli ve romatik buluyordu ve en önemlisi onun
Güvenilir Limani olarakdan bana hitap etmisdi. Ona sikica sarilmak
istedim ve gülümseyip arkasina gectim, ellerimi beline sikica sardim ve
parmaklarimi birbirine keletledim, böylelikle hic biryere kacamaz diye
düsündüm, cenemi sag omzuna koydum ve ona aslinda simdi suan o süprizi
vermeyi cok istedigimi ama bu dogru zaman olamdigini söyledim, önemli
olmadigini söyledi bana ve ellerini benim ellerime üzerine koydu, son
sözü kalbime kadar islemisdi sanki, Seninle bir ömür boyu beklerim
demisdi bana....... Eve gelmisdik artik, ben
mutfakda türk cayi demliyordum, ona türk cayini icirmek istiyordum
cünkü, ben cayi hazirlarken Minwoo salonda Televizyon izliyecekti birden
bir sicaklik hisettim ve gene bana sarilmisdi Minwoo. Onun güclü
kollari belimi sarmisdi ve beni kenidne sikica cekiyordu. Ben senden
nasil ayrilacagim, sen mutfakta olunca bilene seni özlüyorum dedi ve
cenesini omzuma dayadi. Bu sözlerine alisiyorum bak, beni simartiyorsun
sonradan pisman olma sakin dedim. Simar benim Kiskanc sevgilim diye
sakalasdi benimle, yaaa diye kizdim ona, neden gene basladin kiskanc
diye, tamam tamam geri cektim benim merakli sevgilim dedi ve bir kasini
kaldirdi. Gözleri ayaklarimdaydi simdi, neden ayklarima bakiyordu,
ayaklarimda birsey mi vardi yoksa, bende meraklanmisdim ve ayakalarima
baktim, evet ayaklarim hep kum olmusdu bunu fark etmemisdim bile, dogru
sahildeyken ayakkabisiz gezmisdik kumda ve bu yüzden ayklarim kumluydu.
Ayaklarimi yikmak istedim ve lavoboya dogru giderken Minwoo elimden tutu
ve bana salonda onu beklememi söyledi, ne yapmak istiyordu hic bir
fikrim yoktu ona ayaklarimi yikiyacagimi söyledim ve bu yüzden lavoboya
gitmek istedigimi de, o ise beni dinlemiyordu bile, sadece salona git
ben hemen geliyorum dedi. Onun dedigi gibi yaptim ve salona gidip
koltukda onu beklemeye basladim. Bir kac dakika sonra Minwoo gelmisdi
ama ellinde beyaz bir kova ve omzunda beyaz bir havlu vardi ve bu
elindeki kova ilik su ile doluydu, kovadan hafif duman cikiyordu cünkü,
bu kovayla ne yapmak istedigini ona sordum, bu soruma o bana soru sordu,
su ile ne yapilir, su icilir dedim, güldü bana bakarak peki kova dolusu
su ile ne yapilir dedi, biraz düsündüm ve temizlik yapilir dedim, bak
iste benim akilli ve zeki sevgilim aferim, bende bu kova ile temizlik
yapacagim dedi, ne yani toz mu alacaksin diye sordum, birden kahkaha
atti Minwoo ve konusmaya devam etti, hayir sevgilimin ayaklarini
temizliyecegim dedi ve yanima geldi. Kovayi yere koydu ve oda yere
cömeldi, gözlerim sanki yerinden cikacak sandim, benim ayaklarimi mi
yikamak istiyorsun yani diye sordum sasgin bir sesle, bunda ne var dedi
ve sag ayagimi alip kovanin icine koymusdu bile, sok daydim bunu
yapmasini gercektende hic beklemiyordum, sen sen dedim, niye böyle
sasirdigimi sordu Minwoo bana, ben bunu beklemiyordum yani neden yapmak
istiyorsun dedim, nedeni cok basit seni seviyorum ve ayaklarini yikamak
istiyorum ne var bunda diye sordu bana. Yoksa senin sevgilin deyilmiyim
dedi ve tekrardan bir kasini kaldirdi. Hic bir sey diyemdim ve kovanin
icinde olan sag ayagimi yikmaya basladi, elleri ile suyu ayagima
döküyordu nazikce ve ovaliyordu, biraz gidik almisdim ve gülümsedim,
yoksa sen gidik mi aliyorsun ayaklarindan dedi ve bir kere daha kasini
kaldirdi, neden hep kasini kaldiriyorsun diye sordum ona, bunun üzerine
bana bakti ve böyle daha karizmatik olmuyormuyum dedi ve gülümsedi,
simdi diger ayagini ver bakim diyip sol ayagimi kovanin icine koydu ve
onuda yikamaya basladi. Onun her dokunusu ayaklarimi yakiyordu sanki ama
aci vermiyordu bu alevler. Ayagimi yikadikdan sonra omzunda asili duran
beyaz havluyu alip kurulamaya basladi ayaklarimi. Simdi tertemiz oldun
dedi ve yukariya dogru bakti büyük gözleri ile, basimi asaya dogru eydim
ve onun alnindan öptüm, tesekkürler Askim dedim ve ayaga kalkip yerde
duran kuvayi aldim ve lavoboya gittim. Salona döndügümde halen Minwoo
yerde cömelmis ellerini anlina koymus birseyler diyordu, yanina gittim
ve beni görünce biraz sasirmisdi. Ne oldu diye sordum ona, bana askim mi
dedin yoksa ben mi yanlis duyudum, ne var bunda dedim benim Sevgilim
degilmisin diyip bende bir kasimi kaldirdim ve onu kanepeye oturttum.
Halen saskin saskin bana bakiyordu, birden ayagini elleyince kendine
geldi ve ne yaptigimi bana sordu, sira bende sevgilimin ayagini
yikiyacagim dedim ve bir ayagini kovaya koydum, merak etme suyu
degistirdim dedim ve ona dogru gülümsedim. Ayaga gercekten büyüktü,
bence ayakkabi numarasi 44 olmaliydi diye düsünmeden edemedim, yukariya
dogru baktim ve büyük ayaklarin var senin deyip ona tekrardan
gülümsedim. Simdide sol ayagni soktum kovaya ve onu yikamaya basladim,
sonunda kurulama isi de bitmisdi. Bugün neler olmusdu,
neler yasamisdik beraber. Bugün gercektende cok güzel bir gündü.
Sevgilimin yanindaydim, bana 2 tane süpriz yasatmisdi Miwnoo, birde
yildizlarimiz olmusdu ve simde birbirimizin ayaklarini yikamisidik.
Bugünü asla UNUTMAK istemiyordum. Minwoonun yanina oturdum ve bugünü
asla UNUTMAK istemiyorum Minwoo dedim ve basimi omzuna yasladim. Ozaman
bugünü UNUTMAMAK icin hatiramiz olmasi lazim deyip cebtelefonunu cikardi
ve oda basini benim basima yasladi ve bana gülümse diyip resim cekti.
Bizim resmimiz, sadece Minwoonun ve benim resmim, bir resim cektikden
sonra bir tane daha ve birtane daha cektik, sekilden sekile giriyorduk
resmen, dudaklarimizi büzüyorduk, yanaklarimizi sisiriyoruk, ayni liseli
asiklar gibi resim cekinmeye baslamisdik. Bu günümüzde böyle bitmisdi,
onunla zaman cok cabuk geciyordu. Cabuk cabuk askam oluyordu ve ayrilmak
zorunda kaliyorduk. Acaba bugünde burda yatamazmiydi diye düsünüyordum
ama bunu ona soramazdim ve ayrilma zamani gelmisdi, yarin erkenden
gelecegine dair söz vermisdi Minwoo, yanagimdan öptü ve bana veda
ettikden sonra kendi evine gitti. Odama ciktim ve yatagimin üzerinde onu
düsünmeye basladim, onun herseyini benyime kaziyordum suan,
düsüncerini, hislerini, görüntsünü, herseyini beynime kazimisidim artik,
ordan birdaha cikmamamak üzere hafizama kayid ediyordum. Bu günü gene
gecirdim aklimdan ve 3. süprizi düsünmeye basladim acaba ne ola bilirdi
bu süpriz, neydi zamani gelmeyen ve neden beklemek istiyordu, bu
düsüncelerle uykuya dalmisdim ve rüyamda Son Askimi görüyordum. ~ <3<3 Eylül <3<3 ~............................ ~ <3<3 Ekim <3<3~ Havalar
iyice sogmusdu ve defilemiz yaklasiyordu, cizimlerin hepsi
tamamlanmisdi ve bütün kiyafetler dikilmisdi. Yarin is hayatim icin
büyük gün olacakti. Yarinki defile benim bir yil sonra ki ilk defilem
olacakti. O defilede benim cizdigim ve tasarladigim kiyafetler
sergilenecekti. Bunun icin herkes cok calismisdi, bütün is
arkadaslarimiz bu defile icin cok calismisdi ve bu yüzden cok
heycanliydilar tabiki bende onlar kadar belkide onlardan daha cok
heycanliydim, cünkü bu benim ilk yurt disinda sergiliyecegim
tasarimlarim olacakti. Tüm Provalar bitmisdi ve hersey yarin icin
hazirdi, herkes yavas yavas evlerine gitti, sadece ben kalmisdim odmada
ve son inemi elbiseye batirip tüm isiklari söndürdüm. Merdivenlerden
inerken bu son 2 ayda cok calisdigimiz aklima geldi, herkes bunu
basarmassiniz demisdi ama NaBori sagolsun cok yardimci olmusdu bana ve
herseyi zamaninda bitire bilmisdik. Tüm ekip cok calismisdi diye
düsündüm ve Is yerinin kapisini acitim, iste beni bekleyen Kurtaricim
ordaydi, beni bu iki ay boyunca bekledigi yerden bekliyordu kapinin
biraz gerisinde, beni kapidan ciktigimi görünce hemen hep yaptigi gibi
yanima kosdu ve bana sikica sarildi. Günün nasil gecti Alinyazim diye
sordu bana, hersey zamaninda bitti ve bugün son provalari da yaptik
dedim, biliyorsun yarin benim icin hayir bizim ekip icin büyük gün dedim
biraz tedirgin bir sekilde, evet bunu iyi biliyorum Alinyazim ama
lütfen fazla heycanlanma inan bana hersey cok iyi gececek ve herkez
senin tasarladigin kiyafetlere bayilacak diyip ellerini benim ellerim
ile birlesdirdi, bana güc vermeye calisiyordu Minwoo, onun bana böyle
icden güvenmesi beni gercektende güclendiriyordu. O yanimda oldugu
sürece tüm zorluklara gele bilirdim. Bugün ne yapmak istersin diye sordu
bana ve devam yürüyorduk arabasina dogru, aslinda yarin erken kalkmam
lazim evde kalalim olur mu diye sordum, herzaman yaptigi gibi bana
gülümsedi ve sen nasil istersen dedi. Bu son iki ayda Minwoo ile ben
hergün görüsüyorduk, hic bir gün birbirimizi görmemizlik etmedik. Eger
is yüzünden mesgül olsak bile bir caresini buluyorduk ve islerimizi
beraber yapiyorduk. Birsi Projesi icin cizim yapiyordu kendi masasinda
digeri ise yer masasinda kiyafet tasarliyordu. Üsenmeden Minwoo hergün
is cikisima geliyor ve beni bekleyip sonrada beni evime birakiyordu.
Minwoo herzaman yaptigi gibi dizime uzanmis beni izliyordu ve
yanaklarima yuvarliklar ciziyordu, ben ise ellerimi saclarina dolamis
saclari ile oynuyordum. 2 Ay gecmisdi ve bana yapamadigi süprizi halen
yapmamis ve aciklamamisdi, acaba daha nekadar bekliycektim cok merak
ediyordum. Bunu aslinda ona sora bilirdim diye düsündüm ve Minwoo dedim,
dizimde yatan Hayatimin son askinin yüzüne baktim, söyle Alinyazim
dedi, bu 3. Süprizini nezaman ögrenecegim dedim, bunu der demez camdan
disariya bakti ve az kaldi diyip gülümsedi. Tamam dedim ve saclari ile
devam oynamaya basladim. Sonunda büyük gün gelmisdi benim icin ve
defilemiz yapilmisdi. Cok büyük ilgi cekmisdik bu defile ile, tüm
televiziyoncular ordaydi ve benim tasarladigim kiyafet ünlü Moda
dergisine kapak olmusdu. Bu bizim is yerimiz ve benim icin cok büyük bir
olaydi. Kiyafetlerimiz cok beyenilmisdi ve Korede yeni bir Marka
olusdura bilirdik artik. Bu defilmiz sayesinde büyük bir marka olmayi
hak etmisdik. Bu iki ayin emegiydi, bu calimamizin hediyesiydi ve artik
bu defileden sonra yeni projeler icin calisacaktik ve bu da beni mutlu
ediyordu. ~ <3<3 Kasim <3<3 ~...............................~ <3<3 Aralik <3<3 ~ Her
yerde isiklandirma vardi, yeni yila sadece 20 Gün kalmisdi. Kore
sokaklari isil isil olmusdu. Bugün cok calisdiniz dedi NaBori ve
cantasini alip isyerinden ayrildi. Yine tek ben kalmisidim ve bende
cantami alip is yerinden ayrildim. Kapiyi acar acmaz Minwooyu görmek
istiyordum ama bu sabah beni ise birakirken bugün cok yogun olacagini ve
bu yüzden beni evime birakamiyacagini söylemisdi bana. Kapiyi
isteksizce actim ve gözlerime inanamamisdim, herzamanki yerinde durmus
beni bekliyordu Minwoo. O üsenmeden beni hergün isciksinda bekliyordu ve
beraber eve gidiyorduk, bunu sadece benim icin yapiyordu. Hemen yanina
kosdum ve koluna girdim. Bugün hani cok yogundun beni alamiyacaktin
dedim, bugün büyük gün geldi dedi ve bana tebessüm etti. Nasil yani diye
sordum, hava durumunu izlemedin demdi dedi, hayir izlemedim bir sey mi
olcak dedim ve gökyüzüne baktim. Havada sanki bugün Kar havasi vardi,
ama aralik olmasina ramen halen kar yagmamisdi. Minwooya baktim ve sanki
kar havasi var demi, hava da baya soguk bugün dedim, bunu dedikden
sonra Minwoonun yüzü daha cok gülümsedi. Neydi onu böyle mutlu eden sey,
hava raporunu neden sormusdu bana. Acaba oda mi kari seviyordu ayni
benim gibi. Kar yagmasini mi arzuluyordu. Ama cok güzel olurdu eger
bugün kar yagsaydi diye düsündüm. Birden ellerimin üsüdügünü fark ettim
ve üsüyorum diyip Minwoonun koluna daha cok girmeye calsidim. Benim
Alinyazim üsürmüs dedi ve büyük güclü kollari ile beni kavradi ve daha
sonra elimi avcunun icine koydu ve dudaklari ile sicak hava verdi
ellerimi. Iste bak simdi seni isitirim dedi ve haydi bugün bana
gidiyoruz diyip arabasina bindirdi. Evine girerken o Aile resminin
önünde durdum ve basimi eydim, böylelikle annesi ve babasina saygimi
suna bilirdim, Minwoo buna yapmamin gerek olmadigini söylemisdi ama ben
genede her geldigimde basimi hafifce eyiyordum. Onlara gercekten
minettardim. Annemin artik Minwoodan haberi vardi, onlari iki ay evveli
tanisdirmisdim, ilk önce Minwoodan bahsettim ona, yeni birsi ile
tanisdigim icin cok mutlu olmusdu annem ve daha sonra onlari internetten
görüsdürdüm, o görüsme aklima gelince hep gülmem geliyordu nedense,
gercekten cok komikdi bu tanisma, ne annem minwooyu anliyor ne de Minwoo
annemi anliyordu, ikisi icin tercümeyi ben yapiyordum. Bunlari
düsünürken Minwoo mutfaga gitmisdi, ben ise basda salonda geziniyordum
ve canim sikilmaya baslamisdi, bende Minwoonun dedigi hayatinin en
önemli projesini görmek istiyordum, hergün 1 aydan begri isden geldikden
sonra cizim yapiyordu ama bana bir türlü göstermiyordu ney cizdigini,
bu gizli bir proje diyordu, bu proje onun icin cok önemliyidi, benimle
bile paylasamiyordu bu projeyi. Ona hergün üsenmeden soruyordum bana
neden göstermedigini o ise hep ayni cevabi veriyordu, bu cok gizli bir
proje, aslinda ona inaniyordum, Minwoo bana asla yalan söylemezdi, bir
bildigi vardi ve o yüzden bana bu projeyi yani cizimlerini
gösteremiyordu. Ama yinede merak ediyordum ve gene merakima yenilmisdim
ve odasina girdim. Iste Masasinin üzerinde bir örtü vardi, tam masanin
önüne gitmisdim ve elimi o ötüyü cekmek icin uzatmisdim tam o sirada
Minwoo gelmisdi yanima ve beni ordan uzaklasdirdi. Kasini kaldirdi ve
bana bakti, Alinyazim lütfen sana gizli oldugunu dedim deyilmi, onun
kalkik kasina bakiyordum yoksa yine karizmatik olmaya mi calisiyorsun
dedim ve bende bir kasimi kaldirdim. Kasini indirdi ve sana onu daha
gösteremem dedi ve yanagima dokundu, herseyi unutmusdum, tüm merakim
gitmisdi sadece onun bana dokunmasi yetiyordu artik ve ona yaklasip onu
sefkat dolu öptüm. Öpücügümü geri cevirmedi Minwoo ve beni kendine daha
cok cekti. Gene ucuyordum gene kollarimi boynuna sarmisdim.
Dudaklarimizi ayiran busefer bendim, yoksa hep o ayiriyordu, tamam söz
birdaha izinsiz odana girmiyecegim dedim ve dudagimi büzdüm. Sikica
sarildi bana ve beni salona götürdü. Sicak cikolata yapmisdi Minwoove
oturup beraber icmeye baslamisdik, Minwoonun gözleri camdaydi, hem
benimle konusuyor hemde camdan bakiyordu. Nereye bakiyorsun diye sordum,
sanki heran birsey olcakmis gibi camdan bakiyordu, birden beni
isyerimden aldigi zaman dedigi sey aklima geldi hava raporu demisdi,
acaba havada birsey mi olcakti ama hava buz gibiydi, ne olabilirdiki ne
yagabilirdi, sanki kar havasi vardi. Durdum ve KAR, sen kari mi
bekliyorsun yoksa dedim ve cama dogru gitim. Yanima geldi ve oda camdan
bakti. Bugün, saatine bakti yani aslinda simdi kar yamasi lazim, bu saat
icin kar yacak dediler Sevdam dedi ve bana büyük gözlerle bakti. Ama
neden kari bekliyorsun dedim- ve birden Minwoo bir ciglik atti, yayor
yayor dedi ayni kücük bir cocuk gibi ve sevincden ziplamaya basldi, Kar
mi yayor dedim ve cama baktim tekrardan, evet gercektende kar yayordu
hemde nasil, o muhtesem ve cok sevdigim kar lapa lapa gökyüzünden Seoul
Sehrine iniyordu. Her yer karanlikdi ama yol lambalari sayesinde karin
yagisini izliye biliyorduk. Birden Minwoo ne yapacagini sasridi ve derin
nefes aldi. Tamam simdi hersey hazir dedi ve bana bakti. Ne oluyor diye
sordum merkali gözlerle, ne hazir simdi? Lütfen kocugunu giyinirmisin
dedi ve bana kocugumu uzatti, disariya mi cikiyoruz diye sordum ona,
basini evet dercesine salladi ve kendi kabanini giyidi, yüzündeki
gülümseme gittikce büyüyordu. Neden simdi cok mutlu olmusdu, neden cocuk
gibi sevinmisdi kar yagisina, buna gercekten anlam veremiyordum.
Kocuklarimizi ve atkimizi giyindikden sonra disariya ciktik. Elimi tuttu
ve sen ilk karda yürümeyi cok seviyordun demi dedi ve yürümeye
basladik. Siyah gökyüzüne bakiyordum, o siyah gökyüzden lapa lapa beyaz
kar tanecikeri iniyordu ve yollari süslüyordu. O temiz havayi icime
cekmeye basladim ve her kar yadigi gibi babam aklima geldi, o genis
omzulu Adam basimi okusyordu, babam dedim icimden seni cok seviyorum.
Kar cok yamaga baslamisdi, heryer bemeyaz olmusdu. Herkes disariya
cikmisdi kari görebilmek icin, bazilari ayni bizim gibi karda yürüyordu
ve bazilari sadece kari izliyordu. Cocuklar hemen oyuna baslamislardi
bile. 2 saat karda yürümüsdük, islek bir cadde deydik. Minwoo bana bakti
ve üsümüyorsun demi diye sordu, hayir sen benim yanimdasin nasil üsüye
bilirim dedim ve ona gülümsedim. Gözlrinde Sevinc ve mutluk vardi
Minwoonun ve birden ciddilesdi ve simdi o gözlerde kararliklik göre
biliyordum, sanki simdi birsey yapacakmis gibi, sanki hep bu ani
beklemis gibi, tam o sirda Minwoo cebinden bir kutu cikardi simdi
tekrardan gözlerinin ici gülüyordu, bana bakiyor ve kutuyu acip bana
dogru uzati, kalbim duracak sandim o an, onun elinde o kutuyu görüdükden
sonra kalbim gercekten bu heycana dayanamaz sandim. Kutunun icinde
pirlanta bir yüzük vardi, ama bu yüzük diger yüzüklere benzemiyordu, bu
yüzügün formu degisikdi, hic bir yerde böyle bir yüzük görmemisdim,
sanki özel yapilmis bir yüzük gibiydi. Yüzüge bakiyordum suan sadece ve
Minwoo konusmaya basaldi. Iste Alinyazim bu benim 3.Süprizimdi,
biliyorum seni 4 ay beklettim ama sana ilk kar yadiginda bunu vermek ve
hayatimin sorusunu sormak istedim. Gözlerim git gide büyüyordu ve ne
diyecegimi sasirmis ve bilmiyordum. Gözlerimin doldugunu hissede
biliyordum sanki heran agliyacaktim sevincden. Kalbim deli gibi
atiyordu, kalbimin bu heycana dayana bilirmi diye düsündüm. Sevda benim
Alinyazim, seni ilk gördügümde biliyorudm, seni tanimadan önce seni
rüyalarimda gördüm bunu sende biliyorsun, sen benim dönüm noktamsin,
benim kaderim benim alinyazisim. Seni herzaman sevecegim ve koruyacagim
Sevdam, benimle ömür boyu bir hayat paylasmak istermisin, benimle
evlenmek ister misin?? Sanki zaman durmusdu ve etrafimizdaki insanlar
yoktu, lapa lapa gökyüzünden yagan karlar bu günüme sahit oluyorlardi.
Bu anlamli soruya sahit oluyordu gökyüzünden inen kar tanecikleri. Büyük
gözlerle bana bakiyordu Miwnoo halen, benden cikacak o bir kelimeye
bakiyordu, ama bu kelimeyi biliyordu aslinda, ona hayir diyemezdim demek
de istemiyordum cünkü onunla yaslanmak istiyordum, onunla bir ömür
gecirmek istiyordum. Gözlerimden yaslar akmaya basladi, damla damla
gözyasalrim süzülüyordu yanagimdan. Bir yüzüge bakiyor bir Minwooya
bakiyordum ne ve nasil diyecegimi bilmiyordum sadece saskin ve
mutluydum. Demmeki hep kar yamasini beklemis bana evlenme tekili etmek
icin, neden böyle romatikdi Minwoo, neden hep düsünceliydi, neden beni
hep sasirta biliyordu. Etrafima bakindim ve merakli gözler göre
biliyordum, herkes bizi izliyor ve bizi dinliyordu. Bazilari video bile
aliyordu. Gözlerim gene Minwoodaydi simdi, o iki gözler beni hayata
döndüren kisi bana bakip benden cikan cevabi dört gözle bekliyordu.
Derin nefes aldim ve Ben ben- EVET diye bagirdim, evet seninle evlenmek
istiyorum diye haykirdim sanki ve Minwoo bu cevabi benden dyudukdan
sonra beni yukarya kaldirdip cevirdi. Herkes alkisladi ve Minwoo ile
beni tebrik ettiler. Hic birsey görmiyordum, kimsecikler yokdu sanki,
sadece ben ve Minwoo vardi, onun gözleri gülüyordu ve bende cok
mutluydum. O buz gibi hava bana artik hic soguk gelmiyordu, cünkü her
yanim yaniyordu icim kipir kipir olmusdu ve sevincim, mutlulugum hic bir
yere sigmiyordu. Minwoo kutudaki yüzügü cikardi ve ilk önce bana
tesekkür etti ve daha sonra o cok güzel ve degerli yüzügü parmagima
takti. Elimi kaldirdim ve yüzügüme baktim, 4 ay evveli duran yüzükden
cok farkliydi, bu yüzük büyük pirlantan bir kalpden olusuyordu ve kalbin
icinde bir cizilmis yilidiz vardi. Bu yüzük benim ve Minwoonun tertemiz
beyaz sayfamiza yazilacakdi. Bizim yeni hayatimiz basliyacakti bu yüzük
sayesinde. Yeni Bölümüz olacakti bu yüzük. Minwoonun
evine gelmisdik ve beni hemen calsima odasina götürdü, simdi masanin
önündeydik ve benden o örtüyü cekmemi istedi. Simdi artik bu özel ve
önemli projeyi sana acikliya bilirim dedi ve örtüyü beraber cektik. Iste
o merak ettigim cizimler karsimaydi, büyük bir ev, gercekten muhtesem
cizilmis ve tasarlanmisdi bu ev, arka bahcesi bile vardi ve bu muhtesem
ev 3 katliydi. Peki bu ne diye sordum ona, bana gülümsedi, rüyamda
gördgüm ev yani bizim evimiz dedi ve arkamdan sarildi tekrar, umarim
evini pardon evimizi beyenirsin dedi, cok sasirmisdim, yani bu gizli
projen bizim evimiz mi diye sordum, evet dedi hayatimin en önemli
projesi iste bu dedi ve elli ile evimizi gösterdikden sonra bana dogru
isaret etti. Seninle bir yuva kurmak istiyorum Alinyazim dedi. Bu benim
hayatimda en önemli projesi. ~ <3<3 Ocak <3<3 ~..............................~ <3<3 Subat <3<3 ~..............................~ <3<3 Mart <3<3 ~..............................~ <3<3 Nisan <3<3 ~.............................~ <3<3 Mayis <3<3 ~ Zaman
gercektende su gibi akip geciyordu. Sanki daha dün gibi, ilk kar
yadiginda Minwoo ile yürümüsdük ve bana evlenme teklifi etmisdi, 3.
Süprizini aciklamis ve beni cok mutlu etmisdi. Simdi bu teklifden tam 5
ay gecmisdi ve dügün hazirliklari tüm hizi ile devam ediyordu. Minwoo
ile tam 2 gün sonra evlenecektim. Cok heycanliydim, 5 ay beklemek
zorunda kalmisdik, nedendi cok basitti, hayalimizdeki yani Minwoonun
rüyasinda gördügü evin bitmesi 5 ay sürmüsdü. Minwoo evi dügünden önce
bitirmek icin cok ugrasti ve sonunda bunu basara bilmisdi. Bugün
mobilyalar gelecek ve o muhetsem evimiz dösenecekti. Cok heycan
vericiydi bunlar. Bugün hazir olan evimize bakmaya gidecektik beraber
isden sonra. Artik Korede büyük bir marka olmusduk ve tasarimlarimiz cok
sevilyiordu. Satislar muhtesemdi, büyük konfeksion mazalari ile
anlasmalar yapa bilmisdik. En son yaptigimiz defilede cok tutulmus ve
beyenlimisdi. Dügün icin Annem ve teyzem Türkiyeden Koreye gelecekti
yarin. Minwoo ve ben onlari hava limanindan almaya gidecektik. NaBori
ile vedalasdim, 3 hafta calismiyacaktim atik yillik izine ayrilmisdim.
Is kapisini acar acmaz beni kapinin önünde bekelyen benim Son Akim di,
eline yine bir gül ile gelmisdi, su son 3 ayda bana hep gül getiriyordu
Minwoo. Hemen yanina kosdum ve koluna girdim, bugün cok heycanliyim
evimizi sonunda görecegim sevgili damat adayi dedim, evet evimizi
sonunda göre bilcektim. Hersey hazir mobilyalar yerlesdirilimis sevgili
Gelin adayim dedi ve arabasina bindik. Iste evimizin önündeydik simdi,
muhiti cok güzeldi, sakin bir yerdeydi, ve evimiz cok muhtesem
gözüküyordu, ayni Minwoonun cizdigi gibi. Üc katli müstakil bir ev. Evin
icini gezinmeye basladik ve dedigi gibi hersey yerlesdirilmis ve
düzenlenmisdi. Evimizi cok beyenmisdim, iste bu benim rüyam dedi Minwoo
ve bana sevgi dolu bakti, gözleri sanki dolmusdu ve damlalar süzülmeye
basldi, ellerimle akan o gözyaslarini sildim ve bizim rüyamiz diyip onu
sefkat dolu öptüm. Iste beklenen o büyük gün gelmisdi,
gelinligimi giyimis törenin baslamasini bekliyorduk artik. Minwoo suan
benim yanimda degildi o baska bir odadaydi. Annen ve teyzem yanimdaydi,
annem gene agliyordu. Benim Kizim sonunda mutlugu buldu dedi. Anneme
sikica sarildim onun kokusunu icime cektim, seni seviyorum anne dedim
annemde bende seni kizim diyip daha siki sarildi. Onunla cok mutlu ol
dedi. Iste Damat gelmisdi artik, utangac bir sekilde yanima yaklasdi,
Minwoo türkce ögrenmisdi annem icin, annemle cat pat sohbet ede
biliyordu artik. Damadigini cok sevmisdi annem, cünkü eski Sevdayi geri
getirmisdi ona. Annem ve Teyzem yanimizdan ayrildi ve bizi yanliz
birakti. Kalbim heycandan deli gibi atiyordu, salon Minwoonun tüm
akrabalari ve arkadaslari ile doluydu, benim ise sadece annem, teyzem ve
is arkasladim vardi. Ama bu önemli degildi, benim ailem artik Minwoo
olcakti ve bunun icin cok mutlyudum. Minwoo bana büyük ve hayran
gözlerle bakiyordu, sanki ilk defa beni görüyormus gibi sevgi dolu
bakiyordu. Nasil olmusum diye sordum ve etrafimda döndüm, ayni bir melek
gibi dedi ve elini yanigima koydu, sana bakmaya kiyamiyorum dedi.
Yanagimdaki elini aldim ve avcunun icini öptüm, Senin sayende burdayim
ben dedim, sen olmasaydin bana ne olurdu bilmiyorum Minwoo, seni cok
seviyorum dedim, bende seni Seviyorum Alinyazim dedi ve alnimdan öptü.
Gözyaslarim sevincen akiyordu, inanamiyordum onunla bugün hayir bir kac
dakkika sonra evli olacaktik, bu mutluk hic bitmesin istiyordum.
Gözyaslarimi silen Minwoo oldu ve bana bakarak bu hayatimizin yeni
bölümü gözyaslinla baslamsin, gül lütfen artik hep benimle beraber gül
ve birdaha asla aglama dedi gülümsiyerek. Evet dedim ona bakarak artik
aglamak yokdu. Sonunda Nikah masasindaydik, Minwoo yanimda oda cok
heycanliydi etrafina gülücükler dagitiyordu, ben ise masaya bakiyordum
ve parmagimdaki yüzüge, bütün yasiklarimi aklimdan geciriyordum tekrar
hepsini birer birer en basindan. Keremin anilarindan kacip ona verdigim
sözü tuta bilemem icin kactigim ülkede hayatimin son askini bulmusdum.
Kereme verdigim bu sözü sonunda tuta bildim ve onu unutup hayatima yeni
bir sayfa acdim. Onun anilar artik bana aci vermiyordu, sadece güzel bir
ani olarak Kalbim ve hafizamda kalacakti. Yanimda duran Kurtaricim
artik benim gelecegimdi, onunla yeni bir sayfa acmisdim. Benim Güvenliri
limanim, benim Son Askim Minwoo. Bütün Kötü anilarimi UNUTMAK icin
gelmisdim ve bunu sonunda basarmisdim. UNUTMAK evet UNUTMAK istedigim
herseyi unutmsdum ve bu yüzden cok mutluyudm. Derin Nefes aldim ve
Minwooya baktim, o da bana bakyiordu, seni seviyorum benim kurtaricim
dedim, bana gülümsedi ve bende seni seviyorum benim Alinyazim dedi. ~<3<3 8 yil sonra <3<3 ~ Minwoo: Bu
sesde ne böyle diye düsünüyordum, gözlerimi yavas yavas acmaya
calisiyordum, iste bana bakan siyah minik gözler, yüzündeki o gülüs de
neyin nesi diye düsünürken birden bir sogukluk ve islaklik hissettim,
hayir bu olmaz dedim ve hemen aya kalktim ama üzerimdeki kus
hafifligindeki seyi istemeyerkten yana ittim. Bana o minik siyah gözleri
ile bakan cocugu gördüm, yatagimin yanina düsmüsdü ve bana bakip Appa
appa haydi kalk omma kahvaltiyi hazirladi, yoksa ommanin yaptigi o
muhtesem tostlari ben yiyecegim ve sende ac kalacaksin ona göre, ha bide
buda dünkü olayin intikami diye elindeki bos bardaga bana gösterdi ve
dilini cikardi. Sen beni isladinmi simdi dedim ve kasimi kaldirdim ona,
evet sende beni dün islamisdin buda iste intikam dedi ve tekrardan
dilini cikardi bana, hemen onu yakaldim ve onu altima alip gidiklamaya
basldim. Onun ince minik sesi kulagimda sanki muzik gibi cinliyordu,
yapma appa söz birdaha islamiycam seni söz, hem yalvariyor hemde
gülüyordu o minik cocuk. Seni gidi seni appayi islamak nasil olurmus ben
sana gösteririm Junho dedim ve tekrardan gidklamaya basladim. Birden
kapidan diger bir ses ile appa diye cagrildim ve hemen o yana dogru
basimi cevirdim, iste gene bir minik siyah gözler bana bakiyordu, uzun
ince siya saclari ve minik burnu ve agzinda tost ile bana bakip bana
gülümsüyordu. Appa ben de gidik istiyom, bende onamak istiyom diyordu
bana o ince ses, gel bakim ShinHe dedim ve onu da hemen alip gidiklamaya
basldim. 5 dakkikaya yakin 2 cocugumla sakalasdim, biri oglum Junho 6
yasinda diger kücük prensemim ShinHe 3 yasinda. Artik onalari selbest
birakmisdim ve Junho bana tekrardan dilini cikarip asaya dogru kosdu
omma diye, ShinHe halen bana bakiyor ve konusmaya calisiyordu Omma dedi
ki, appaya söyle yemek hazir, tamam kizim dedim ve onun elinden tutup
asaya indik beraber. Mutfaga dogru giderken su gecen 8 yil aklimdan
gecti, onunla benim Alinyazimla evlenmisdim ve kendi tasarladigim,
cizdigim evimizde beraber yasiyorduk. 8 Yildan begri cok mutlu bir
evlimiz var. Onu hergün daha cok seviyorum, benim Alinyazimi hergecen
gün daha cok seviyordum. Bunun olacagini hic inanmazdim, insan nasil
olurda hergün sevgisi baska birisi icin artardi ama bu gercekti, ona
olan sevgim hic azalmiyordu bilakis hergün artiyordu ve hergün onu halen
ilk günkü gibi deli gibi üzlüyordum. O halen basarli bir tasarimciydi
ve cocuklarimin Annesi ve benim tek sevdigim Karim. Iste mutfakta pempe
önlügü ile tezgahdan bize dogru bakiyordu, ShinHe elimi birakip
hayatimin kadina dogru kosuyordu, Sevdam onun basini okusor ve
sandalyesine oturtmusdu. Simdi mutfaga Junho gelmisdi, appa bak sana
dedim demi diyip elindeki tostu bana gösteriyordu ve oda hemen sofranin
basina gecip kahvaltisini etmeye baslamisdi. Benim Alinyazim su 8 yilda
hic degismedi, halen o cok sevdigim siyah gözlerinin ici gülüyordu ve
halen o dombol dudaklarin tadi cilek gibiydi. saclarini kisaltmisdi ve
kakulü alnini örtüyordu ve halen o pemebe yanaklari gözüme carpiyordu.
Yanima geldi ve günaydin Kurtaricim diyip dudagima kücük bir öpücük
kondurdu. Haydi gec kahvalti hazir diyip beni yerime otturrtu. Onu
görünce o bana dokuncunca halen kablim deli gibi carpiyordu. Bu carpinti
8 Yil boyunca hic degismedi. Seni Seviyorum dedim ve oda beni sevdigini
söyledi. Evet benim Rüyam gercek olmusdu, 9 yil evveli gördügüm rüyam
sonunda gerceklsmisdi. Etfaima bakindim ve masamizda 2 tane dünya tatlsi
cocuklarimiz gördüm, onlar oturup kahvalti yapiyorlardi, ShinHe benim
minik tatli prensesim, annesi gibi cok güzel ve narin. Beni cok seviyor,
Annesi onu azarliyanca hep bana geliyor ve bana simsiki o kücük elleri
ile sariliyor. Kizim benim, benim biricik ShinHem diye düsündüm. Ve iste
Solumdaki benim biricik yarmazmi yaramaz afacan mi afacan oglum Junho,
oda bana cekmis, bende kücüken yaramazdim, Junho Annesini daha cok
seviyor oda hep annesine kosuyor ben ona kizinca. Junho korkusuz bir
cocuk ama, nasilda bir bardak suyu üstüme bosalti, ah Junho ah, seni
appan cok seviyor. Iste Kahvalti masasinda oturmus bir Ailem vardi artik
ve herkes cok mutluydu, herkesin kahkahalarini duyuyorduk. Hayatimin
Anlami karsimda oturuyor. Benim Kaderim, Alinyazim ve hayatimin kadini
bana bakip beni sevdigini söylüyordu. Beni halen Kurtaricim diye
cagriyor. Evet Rüyalarimin hepsi gercek olmusdu. Sevdam herseyi UNUTMAK
icin buraya gelmisdi ve benim Rüyalarimin greceklesmesini sagladi. SENI
SEVIYORUM ALINYAZIM dedim tekrardan ve o bana bende SENI SEVIYORUM
KURTARICIM dedi ve en sevdigim hediyeye verdi bana, o gülücügünü
gözlerine kadar giden icten gülücünü bana hediye etti....... ~ Son ~ Arkadaslar
hikayemi okudugunuz ve beyendiginiz icin gercekten cok tesekkür
ediyorum, umarim finalimi beyenirsiniz, lütfen bu final hakkinda
düsüncelerinizi benimle paylasin ve yorum yapin, bu benim icin gercekten
önemli^^Umarim diger yazacagim hikayelerimide beyenir ve okursunuz^^ Hepinize cok tesekkürler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder